10.11.03

balık sesi

yağmurlu bir pazartesi günü, soylu ve şemsiyeli brit havası yüklenmişken içime, paçalarımı yıkaya yıkaya, arkama rüzgarın müziğini de alarak bol bol yürüdüm.okul okuldu.bayraklar yarıdaydı,sirenler tahrik ettiler bizi o ciğerleri dikenli elle tutarmışçasına yırtık sesleriyle,çok şıfrıntılar... zaten uzun zamandır hormonal nedenlerden dolayı içimi kaplayan erotik "mood"dan dolayı onların esasında hüzünlü bişey olmaları gerektiğini hatırladım sonra o an.vay dedim.her yıl sadece bir gün olan,ama ısrarla her yıl olan,bu hatırlama ve dertlenme gününün önemini tekrar kavrayıp içimde hissettim.burkulur tabi içim.ama mustafa kemal bir kere öldü.o daha acı. neyse "always have to steal my kisses from you" saol ben.
sonra felsefe toplantısı.bahsetmiş miydim?varoluşun sınırları.evet sınır teması işleniyor bu sene.ana başlık o.dostoyevski yeraltından notlarıyla girdi beynime.hiç böyle girmemişti.güzel girdi.
sonra tekrar yürüyüş bristol sokaklarında...
ve şimdi turkish disco'da cılgın olmasa da oynak bir partilerdeyim.bilin bakalım blog hem p'li ve hem ters yazılırsa noolur?

Hiç yorum yok: