30.9.03

yarım saattir post ediyodu da o yüzden 20:08 falan saat bi altta.dallamabu blogspot ya

call me on the line

bir klasikleşmiş,kapalı istanbul gününü daha yorgun lombak gözlerle bitirdik arkadaşlar.lan bu blog'u postlarken saat kaçtı denyo diye pektabii sorabilirsiniz.evet saat 20:08 ama gün bitmese bile ben bittim arkadaşlar.tam şu sıralar (ve günün genelinde zaman zaman) belim ağrıyo, bu demektir ki ben bittim, evet.ha konuşulacaklar bu kadar mı?elbette hayır yarın büyük gün mesela; kraliçeme hizmete gidiyorum.sınırsız hizmet.ona psikolojikman hazırlanmam lazım.
ayrıca anneme odama istediğim ruhu iyi yansıtabilmişim ki bana şahane bi ufak halı bi de şahane bi nevresim takımı almış. açtım turuncu koshi lamp'i mi koydum başta sert bişiler. ı ıh olur da yani ben olmam.sonra eskileri analım ve odama bi hoşgeldim hesabı portishead selftitled çaktım incesinden.evet ben de merak ediyorum nereden kalktı geldi de yerleşti bugün ağzıma bu boktan ağız.ağzımı skiyim.bak gene ahahah . (klavyenin -h,-a,-e,-u harflerinde rastgele dolaşmak gülmeye hiç eşdeğer değildir)okulda bazı insanlar var tutkuyla yaklaşmak istiyorum.eyvah eyvah.:)
danny gelmiş.dün gördüm de seni göremedim dün be sevgili blogspot.danny'yi özlemişim,keremcan geldi bi de onu da özlemişim.bi de deniz var,adamı hep özlüyorum.neyse..

29.9.03

ağırmıyım benya neobeağırakıllı gibi tutukzeka mıyım

Werther ve ben

babam öldüğünde ağlamadım.ama kızım doğunca ağlıycakmışım gibi geliyor.uff salak mısın be?tamam tamam.

şaka bi yana dedemden bir çift roosevelt tipi bot kalmış.kars'ta subayken vermişler 1965 yılında.kahve onun rengi ve neredeyse dizimin altına kadar geliyor konçu.çok güzel.giymesi zor,çıkarması tam eziyet.ama dokunmuyoken ve ayaklarım içindeyken her türlü anarko-agresif-post-punk eylemi yapabilecekmişim gibi geliyor.hafta başladı,sevinçliyim.her gün okula gidiyorum her gün arkadaşlarımı görüyorum.yaşasın tiesto yaşasın nyana.

28.9.03

kitap bitti.duncan dallamanın tekiymiş.lauren'e aşık olduk hep beraber.psikedelizmin de hastasıyız.yaşasın DMT,ayahuasca ve asit.

26.9.03

haftasonu

haftasonu mu daha güzel,haftaiçi mi? bi çok insan haftasonu diyicektir.bence ikisi de birbirinden boktan olabiliyo.dün 13 saat uyudum. akşam 6'da yattım.gece 12 civarı kalkıp yatağın içine girip tekrar uyumaya çalıştım.zihnim biraz uyanır gibi oldu.autechre dinledim ben de sessiz sessiz.uyudum sonra.
yedide kalktım sabah.hiç o alarm sonrası yarı-uyku,yarı-işkence tarzı durum oluşmadı.bi portakal suyu içseydim tam olurdu yani.ama ben naaptım sigara içtim.okula giderken.uzun zamandır böle ve hiç hoşnut diilim.ama cok da seviyorum ipnetoru.neyse ya bak gene canım sıkıldı."ecstasy club"ı okuyorum.güzel kitap.şimdi beynim ona devam etmek istiyor.ama söyleyeceklerim bitmedi.bugün bi de moda sokaklarını tütsüledik.amacımız krişna ruhunu canlandırmak ve insanları nepale yöneltmek.falan diil tabi.ben sadece aural technologic research yapıyodum.

24.9.03

alice zincirlerde

düşündüm taşındım.unuttuğum söyleyecek şeylerin de geri gelmeyeceğini anladım ve alice in chains dosyasını acmaya karar verdim.evet arenaya hoş geldiniz.taşakları bi kenara koyarsak kesinlikle belirtmek isterim ki ben hayatımın bir bölümünü alice in chains(le) yaşadım.uzunca bi süre öyle hissettim öyle düşündüm.layne layne baktım etrafa.jerry jerry dinledim gitarları.onlar ağladı ben ağladım.ben ağladım onları da ağlattım.sonra öldü.layne staley öldü.kokain+eroin akut zehirlenme.overdose bile diil.rooster girdi hayatıma,angry chair girdi.down in a hole ile düştük paradokslara biz bizken.would? ile çığlık çığlığa.rotten apple ile günahlara girdik.nutshell ile kabuklarımıza çekilip öldük.ve daha niceleri.hayatımın bi dönemi böyle geçti.yaşlandırdı beni aic.tahammülü kolaylaştırdı, çünkü eşlikçiydi,en temiz dosttu.
sonra mad season.layne'in, pearl jam gitaristi mike,screaming trees elemanları ve seattle freestyle bascısı baker saunders ile giriştiği psikedelik rock blues projesi.az mı uyuya kaldık sabaha karşı wake up ile.ne long gone dayler söylendi sühayla..
ergenlikti.geçti.tadı damağımda.buruk bi tad.ağzımda geveleyip duruyorum.

çay sigara romantizmi

yoruyo okul insanı.ciddi yoruyo.bi de araya karaköy kaçamakları,sevgili,sıkıştırılmış romantizm(gene de rahatlatıcı) eklersek pil bitiyo.herneyse yemek yedimaz önce:makarna + dana antrikot + mayonez + domates bi de yoğurt bi de kola içtim.yoğurt kola beraber dişleri gıcır gıcır yapıyo ama iyi manada değil gıcırlık.kırılıcakmış gibi.okulda her tarafım türk destanı oldu.reshiningforla ortaklaşa destansılaştık.taganizm sınırlarında dolaşıyoruz.öğrendiğimiz analoji yapmak.çağrışım yani bi nevi.neyse esas diyeceklerimi unuttum.haa autechreden bahsedecektim.efsane vallahi."gündelik yaşama fon müziği" adeta.hadi öperim.daha buralardayım.

23.9.03

nitimur in vetitum

rastlantılar bi yaşamı ne kadar etkiler?rastlantılar ne kadar rastlantıdır?yasaklar ve serbestler birbirinden ayrılabilir mi?yasak olana erişmek amacım.ama belki de görece kesin bu yasak kavramı..rastlantıya benzer devinimler sonucu mu yasak geldi bana çarptı; yoksa ben bilinçsizce hepsini kurgulamış mıydım?
uyku düzenim saçmaladı.yani uyku düzensizliğinden muzdaribim pek çok turk genci gibi.eve geliyorum bayılıyorum.bu saatlerde ayılıyorum.sonra sabah kalkmak zor bir işlem oluveriyor.sindirim sistemim alışamadı bu düzene.olmadık yerlerde zorluyo beni.genel çizgiler.
hmm.

22.9.03

adamın götünden kan alırlar kamil kaaan...

hastasıyım kaptanın.elmavisionda gözüme carptı.erkan can."nerde kalmıştık".

20.9.03

tattooed everywhere

sabah rüyayla başladı herşey..canım sıkkındı.4 gibi sokaklara atma kararı aldım kendimi.buçukta sokaktaydım.allah kahretsin bengüyü gördüm.ilk platonik.eceyi özledim.ihtiyacım var ona.ama bengü baş döndürücüydü gene.geldim godsmack dinledim baştan sona.şimdi ise pj-alive.aradaki ise başlıkta gizli, kesinlikle black'im bugün.

kabus

çok kötü bi rüya gördüm.yabancı bi ülkede (rüyadayken moskova sanıyoduk) alican ben ve naci devasa bi kavşaktan karşıya geçiyoduk.ben koştum onlar da benle koşar diye.kaldırıma geldiimde geriye döndüm.arabalar geçip gidiyodu ve yerde bi takım parçacıklar vardı.felaket bir ruh haliyle koştum yanlarina nacinin parçalanmış midesiyle karşılaştım.tam midesinin üstünden otobüs geçmiş.alican ise yanında oturuyodu yarasız.bana çok duru bi şekilde "kendimi çok hafif hissediyorum" dedi.sonra sahne birden değişti ve naci benim odama girdi.(oda başka bi odaydı ama)elinde yarasının fotoğraflarıyla bana alican hakkında hiçbişi bilmediini söledi."nası ya alican yaşamıyo mu artık" diye en az yüz kere suratına bağırdım sinir krizi geçirdim.bunun bir rüya olabileceği aklıma geldi; çünkü bu kadar boktan bir ruh hali olamaz.gözlerimi açtım.uyandım.ama ruh halim hala bok gibiydi.unutmak için uyumaya çalıştım.gözlerimi kapattığımda hala alican nası yaşamaz abi yaa diye bağırıyodum.sonra uyuydum.abuk subuk bişiler gördüm.hatırlamıyorum.uff korkunçtu.

17.9.03

fındık yiyorum.
bokyiyinhepiniz.mınısktiimindünyası.bertrantcantatmıyapmakistiyosunuzbeni.

reggolb

başlık bulmada zorlanmaya başladığımı siz de farketmişsinizdir umarım sayın okuyucular.aşk böceği olmak var ya bazen çok ürkütüyor beni.böcek olma hali sonuçta, duyuşsal yaşayan insanlar ezip geçebilirler beni.savunmasız kılıyo aşk.ama unutmayalım ki "güzelliği on par'etmez/bu bendeki aşk olmasa".yaşasın birisini güzel kıldım diye egomu tatmin edip tanrıyı oynamaya soyunabilirim.tüm tanrılar çıplakmışçasına.çıplak tanrılar bi yana,gönül hakikaten isterdi bi athena'yı bi afrodit'i belki bi kart hera'yı lüleden yemeyi.istemez miydi?
abazanlık had safhada gördüğünüz gibi sayın okuyucular.aynı gün içerisinde daha sonra tekrar karşılaşabiliriz deyip sizi şu maille yalnız bırakıyorum:

"Cmabridge Üinversitesinde yaıpaln bir arşaıtrmaya gröe, bir kleimedkei
hafrlrein hnagi sıarda didizlikleri dğeil, ilk ve son hafrlrein dğoru yedre
olamalrı öenm tşamıatkadır. Geirsi taammen kamradaşır ve ynie de surosnuz
olraak okubanilir. Buunn sbeebi isnan benyinin her hafri tek tek dieğl
kemileelri bir btüün oralak omukadısır."

15.9.03

i watched a change

ya işte böyle böyle.neyse milletin okulu açılsın daha alışamayacaklar; patlasın; benim bi hafta önce açıldı.sanki bilmiyosunuz gibi söylüyorum bi de.sooracııma fumoir (fümuvar) denilen sigara içme hanesini kapadılar.cenabetlik bizimkisi.ciddi cünüplük hali yani.ben doğru düzgün apdestini adam alan adam bilmiyorum bizim dönemde.allah allah sapıttım mı ne?dün pumadan bi çanta aldım.beş yıl sonra ilk kez canta aldım.beş yıl önce ki çantayı da (ki o da pumaydı çok güzeldi,yırtıldı,patladı) bi üç yıl daha önce almıştım.moskovadan.cok güzel yerdi moskova yaşadıydım orda toplasanız dört-beş yıl yaşamışımdır.iki yıl temelli orada kaldık; çocukluğum bazı kilit dönemleri mesela ödip filan orada geçmiştir hep.neyse anlatırım bi ara moskovayı gene.hep hatırlıyorum zaten.neyse puma çantanın audio çıkışı var çok cin.çantayı alırken bi gördüm bütün puma mağazası cameika olmuş.rastarafariler kaplamışlar her tarafı.bi de yoga,transandantal,meditasyon kılıklı bişi yapan rastalı amcamın kartı vardı, aldım iki tane.adam işlek bi caddenin ortasında, ayakta, sol bacağı kıvrılıp sağ diz kapağının üzerine gelmiş ve iki ellerini uzaya açmış suratı bana bakar vaziyette duruyor şimdi odamda.sınıfa koydum ötekini de sıkılıp sıkılıp ona bakıyorum; tenefüste de ben aynı hareketi yapıyorum.çok işe yarıyor.sonra bi de sırtım tutuldu.şu an deli gibi ağrıyo.
ha kitaplarımızı, yıllığı (palmares) filan aldık bugün.yıllık da en sevdiğim dönemlerden biri olan 4'lülerin yazılarım mevcut.mezunlar.çok güzel yazmışlar.ellerinden,kalbinden öperim hepsinin.burası böyle lapa lapa kar yağıyo.sullar seller akıyo bazen.hayat bi dolu bi boş geçiyo."günlerden paris,aylardan kış".selam ederim.
biricik sevdiğim insan kaamos'a buradan bi daha sevgilerimi gönderiyorum.lasonil filan büyük yardımcım yeminederim.seni seviyorum evet seni.

13.9.03

tonlarca mono

vay be bi hafta geçti bile okul açılalı.dazlak kafamla hayata adapte olmaya çalışıyorum.monotonlaşıyor gitgide o hayat denen nane.her kış böyle oluyor.fotoğraf çekmek istiyorum.
deviantarta yollamak istiyorum.sevgilimi öpmek istiyorum.uzakta.beynim kaynıyor.gubar.hindilere denir ya "gubaramazsın".gayet gubarıyorum demek hindi değilim.açılışı yaptım dün.bombaydı.
eveet arkadaşlar kışın ne içilir?
balık yedim.hamsi+palamut dabıl.geldiler kırallar gibi yerleştiler mideme.sigara yakılası bi durum söz konusu açıkçası.ı ıh.eefenadiilyaiyigidiyo.görüşmeküzre.

9.9.03

okula yorgun başlamak

rock'n coke geldi geçti hayatımızdan.cocuklarıma anlatacak kusursuz bir festival hikayem var artık.beybimi cok seviyorum.ne kadar güzeldi hooverphonic'te.neyse eve üçte döndüm.şanslıydım.altıya saati kurup yedide uyandım, banyo yaptım, bütün yazın sakalını kesip okula gittim.ilk gün.formalarımız çok güzel olmuş.sınıfım da iyi.alican var yeter o.sonra öğlen bitti okul.gittik alican tarık ben özgün kazıtı verdik kafayı.nazisellik boyutta emin adımlarla yükseliyorum şekilci bakarsak.hayhuy.

5.9.03

`posted by baal zebub` yazsın istiyorum.o gidiyo `baal` yazıyo mcıkblogır.yoksa yazmıyo mu?

geri dönüş

antalya'da kemer'de idim altı gündür.en son küçükken gitmiş bulunduğum tatil köyü tatilleri halkasına bir yenisini ekledik annem kardeşim ben.royal resort antalya.taşşağımın tatil köyü.ne kadar boktan yaradılışlı da olsa deniz,havuz,ruslar güzeldi.okullar acılmadan önce bol bol güneş yedim,tuz içtim,klorla gözlerimi kırmızıya boyadım.ayrıca üflenticisi ne bolmuş bu memleketin.otelde adım başı yapıştır da içelim replikleri dönüyodu.bi ara hollandalı türkler vardı havuz kenarındaki barda nargile içtiler; sigara yaptılar.eh görgüsüzlüğün bu kadarı.platoniklerim jeni,çiğdem,sinem,alla,natalie ve jennaya burdan selamlarımı gönderiyorum.eh heh.cokkomiğimbe.
yeni okul kıyafetlerimizi mankenlere giydirmişler,bi de utanmadan resmini çekip internette yayınlamışlar.ibret olsun.böyle uniformacı zihniyetliyiz asla vazgeçmeyeceğiz zerzenişleri.cok kötü tabi.
rakkok geldi hala bilet yok ben de; alıcaz bi kaç saat sonra işaalla.dreadzone'u,paul daley'i,felix da hausket'i bi de dead kennedys'i cok görmek istiyorum.rakkoktan dönücem,okul açılcak.saçsakal kesilicek vakit yok.neyse hoşgeldiiim.